Geleneksel kültürümüzün ortaoyunu ve meddah ile birlikte en önemli köşe taşlarından biri olan gölge oyunumuz KARAGÖZ HACIVAT oyununu, okulumuz Anaokulu, İlkokulu, Ortaokulu ve Anadolu lisesi öğrencileri beğeniyle izledi.
Gölge oyunumuz HACIVAT KARAGÖZ bir zamanlar toplumun en önemli eğlencesiydi. Eskiden ramazan gecelerinde mutlaka ramazan eğlencesi yapılır, büyük bir sabırla beklenen iftar topu atıldıktan sonra iftariyelikler sofraya gelirdi. İftar yemeğini yiyen herkes doğruca Karagöz ve Hacıvat gösterisi seyretmeye giderdi. Önce perde arkasındaki ışık yanar, nâreke zırıltısı ve tef velvelesi ile göstermelik kalktıktan sonra Hacıvat Çelebi şarkı söyleyerek gelir ve “Ne olur şu dört köşe perdede bana da bir kafadar olsa… Ah bana bir eğlence medett amannnnnnnnnnnnnnn amannnnnnnnnnnnnnnn…” diye Karagözü çağırmaya başlardı. Ve tabii herkes kahkahaları patlatırdı.
Karagöz oyunları tabii ki sadece ramazan eğlencelerinde veya sünnet düğünlerinde oynatılmazdı. Karagöz sanatımız hayatın her alanıyla öylesine iç içe geçmişti ki; Karagöz’ü günlük hayatın her alanında görmek mümkündü. Örneğin; hemen hemen her evde Karagöz Hacıvat oynatılırdı, kim mi oynatırdı? Tabii ki anneler, babalar, nineler, dedeler… “Karagöz’üm sütünü içtin mi? Yok içmedim. Ama sütünü içersen daha akıllı olursun, daha çabuk büyürsün Karagöz” gibi…
Karagöz’ü yaşatmak ve kültürümüzü öğrenci arkadaşlarımıza aktarmak amacıyla güzel bir etkinlik oldu. Kültürümüzün ve öğrencilerimizin gelişimine hizmet edebildiysek ne mutlu bize. Başka bir Gülerçin etkinliğinde buluşmak üzere…
GÜLERÇİN EĞİTİM KURUMLARI