İlk kez Ceaser tarafından Germenler olarak adlandırılan ve yetmişin üzerinde halktan meydana gelen bu topluluk ilkel bir yaşam şekline sahipti.Ormanlık alanlarda konuşlanan Germenler avcılık yaparlar ve sürekli etle beslenirlerdi. Evleri ahşap ve uzun yapılı olup tek odalıydı ve büyükbaş hayvanlar,köleler ve ev halkı tek bir çatı altında yaşarlardı.Hayvanlarla yaşanmasının sebebi,kışın soğuktan korunmaktı.
Germenler çok tanrılı bir din anlayışına sahiplerdi.Büyük tanrı Odin onlar için çok önemlidir.Thor ve Tyr diğer önemli tanrılardandır. Toplulukta düzenli olarak tanrıya kurbanlar verilirdi.Kurbanlar toplumun arasından seçilirdi. Kurban töreni bataklıklarda gerçekleşir,seçilen kişi bataklığa atılarak ölüme terkedilirdi. ‘’Moorleiche’’ adı verilen bataklıktaki cesetler günümüze dek ulaşmıştır.
Germenler aynı zamanda savaşçı bir topluluktu.Tarihlerinin en büyük savaşlarını Romalılara karşı vermişlerdir.Savaşma biçimleri son derece ilkeldi. Mızrak,balta ve kılıçlar ile,vahşi hayvanların seslerini taklit ederek barbarca savaşırlardı. Bu nedenle kendilerinden kat kat gelişmiş olan Roma ordusunu yenilgiye uğratmışlardır.
Almanların kökeni oluşturan Germen topluluğu aslen İskandinavyanın güneyinden göçle gelen gruptur. Rhein nehri kıyılarında yaşamışlardır.
Her toplumda olduğu gibi Germen toplumunda da edebiyatın yeri ayrıdır. Kendilerine özel Futhark alfabesini kullanan Germenler daha sonra latin alfabesini kabul etmişlerdir. Hristiyanlığa geçiş yapmadan önce var olan eserler sözlü eserlerdir.Yazıya daha sonra geçirilmişlerdir.
Önemli Germen eserlerine bakacak olursak karşımıza daha çok büyüler ve destanlar çıkar. Büyüler bunların arasında dini dualar olarak kabul edilebilir. ‘’Zaubersprüche’’ denilen büyüler arkaik kültürün bir parçası olup,genellikle mitolojik bir sahnenin anlatımıyla başlardı. Hikayede dünyanın başına bir felaket gelir ve problem büyünün sözlü sihriyle çözülürdü. Son bölümde de tanrılardan merhamet,bereket ve sağlık dilenirdi. Büyüler şeytanlar,kötü devler,canavarlar ve hayaletlerden korunmanın yolu olarak görülürdü.
Edda ünlü bir Germen destanı olup,tanrı Odin’in ağzından yazılmıştır.İki kitaptan oluşur.İçeriğinde yine dünyanın bir felakete maruz kalması anlatılır.Son bölümde Odin insanlığa öğütler verir.
Hildebrand Destanı ise bir kahramanlık öyküsüdür. Baba-oğul savaşını anlatan destan son derece trajiktir. Destanda bizim için önemli sayılabilecek nokta,Germenlerde kahraman olarak görülen kişilerin ne gibi erdemlere sahip olması gerektiğinin eserde vurgulanmasıdır. Buna göre onur,sadakat ve korkusuzluk bir kahramanın sahip olması gereken erdemlerdir.
Bir diğer önemli destan Muspillidir. Bu eser aslında Hristiyanlığın kabulünden sonrasına aittir ancak Germen kalıntılarına sahip olduğu için Germen eseri sayılabilir.İçeriği Edda ile çok benzerdir.
Hristiyanlığın kabulü ile birlikte özgün Germen gelenekleri ve inançları da zamanla kaybolmuş ve yerini ; uzunca bir süre yeni dini öğelerin baskın olduğu bir kültüre ve edebiyata bırakmıştır.